Blog kelimesi Web Log kelimelerinin kısaltılmış halidir. Bir blogu dijital ortamda tutulan bir günlük olarak düşünebiliriz. Aşağıda sıraladığım sebeplerden dolayı her programcının bir blog sayfası olmalı:
Yazılım Hakkında Genel Düşünceler
Yazılım Hakkında Genel Düşünceler
Melek Programcılar ve Şeytan Yatırımcılar
Melek yatırımcıları (business angels) bilirsiniz; hani şu yeni kurulmuş firmalara (startup) yatırım yapan şahıslar. Melek programcıları bilir misiniz? Bunlara gelmeden önce şeytan yatırımcıları açıklamam gerekiyor. Melek yatırımcıların yanında bir de şeytan yatırımcılar (business devils) vardır. Bunlar da melek yatırımcılar gibi yatırım yaparlar, ama niyetleri iyi değildir. Maksatları bellidir; kısa zamanda firmayı satıp (exit), para yapmak. Bu uğurda yapmayacakları yoktur. Genelde dünyadan ve ticaretten haberi olmayan, belki üniversiteyi yeni bitirmiş, İnternet üzerinden uygulanabilecek iyi bir ticari fikre sahip bir veya birden fazla programcının kurduğu firmalardır kendilerine seçtikleri kurbanlar. Ben bu programcılara melek programcılar diyorum.
Mantığın Köleleri
Programcılık Sanat mı, Zanaat mı? başlıklı yazıma gelen yorumlar, programcılığın sanat olduğu yönünde. Bunun aksini düşünenler de var. Programcılığın bir sanat olarak algılanması subjektif ve bir yanılgıdır. Programcılığın bir sanat olmadığının altını bu yazımla tekrar çizmek istedim.
Matrix’de Yaşayan Programcılar
Hemen hemen her programcının Matrix filmini seyrettiğini düşünüyorum. Star Wars gibi Matrix filmi de biz yazılımcılar için bir kült. Biraz abartı da olsa fikir olarak çok enteresan, en azından bir yazılımcı için. Matrix’de kullanılan yazılım sistemi dikkat çekiyor. En çok ilgimi çeken dejavü olarak isimlendirilen yazılım hataları (bug) ve Neo’nun bir tren istasyonunda hapis kalması ve trene binmesine rağmen tekrar tekrar aynı istasyona geri dönmesi, yani bir nevi for döngüsü olmuştur. Bir for döngüsünün bu kadar güzel görselleştirilmesi beni çok etkilemişti. Böyle bir sistemin entegrasyon testleri nasıl yapılıyor acaba?
Ekibin Dikkati ve Saygısı Nasıl Kazanılır?
Her programcı yeni bir ekibe dahil olduğunda kendisini ispatlamak zorundadır. Bu gerçekleşene kadar ekip içindeki diğer programcılar yeni programcıyı dikkate almazlar. Birilerinin ekibe dahil olduğunu beyinlerinin en arkasında çalışan bir thread ile belki farkederler, ama bunu dikkate almadan günlük işlerine devam ederler.
Kod Kata ve Pratik Yapmanın Önemi
Bizim ailede müzisyen geni var, babamdan bana geçmiş olsa gerek. Babam çok iyi bir ses sanatçısıdır. Keşke benim de onun kadar güzel sesim olsa diye düşünmüşümdür her zaman. Ama ne yazık ki yaratıcının benimle olan planları başka türdenmiş. İyi bir dinleyici olduğumu düşünüyorum. TSM parçalarını seslendirmeye çalıştığımda babam, detone olmadığımı söyler. Ama sesimin ne kadar kötü olduğunu ben bilirim. Keşke babam gibi güzel bir sesim olsaydı. Ufakken hatırlıyorum: TV yok; internet yok; radyo var; arkası yarın ve TSM var. TRT radyo yayınlarını dinleyerek büyüdüm; ne güzel günlerdi…
Çevikliğin Böylesi
Son zamanlarda yazılımla yakından ya da uzaktan ilişkisi olan herkesin ağzında olan kelime; çeviklikten bahsediyorum. İngilizce de agile, lean gibi kavramlar kullanılıyor ve artık her şey için kullanılmaya başlandı. Gören de zannederki artık her proje çevik yazılım yöntemleri ile yapılıyor, her şey yolunda.
Programcılar yazar olsalardı keşke!
Birçok programcının büyük bir büroda çalıştığını düşünelim ve böyle bir ortama girdiğimizi. Programcı olduklarını bilmiyoruz, ne yaptıklarını da. Bu çalışanların ne yaptığını düşünürdük? Büyük ekranlarda devamlı birşeyler yazdıklarını gözlemleyip yazar olduklarını düşünürdük belki. Birşeyler yazana yazar denir. Bu bir roman, bir ders kitabı ya da bir yemek tarifi olabilir ya da bir kod parçası.
Yazılım Maketleri
Dün kızıma lego parçalarından oluşan bir set aldım. Bu sabah beraber lego parçalarından kaleler yaparken birşeyin farkına vardım. Yazılım mühendisleri olarak çok soyut şeylerle ugraşıyoruz. Artık soyutluk seviyesi öyle bir hal almış ki, geçenlerde kendimi CPU içide yer alan registerlerin Assembler kullanılarak programlanmasından bahseden bir programcı hakkında “bu kadar low level işlerle uğraşılır mı ya” gibisinden düşünürken yakaladım. Her defasında soyutluk çıtasını bir kademe daha yukarıya çekmeye alışmış ben, somut olan ve ele alınıp, bir mikroskop altında görülebilecek olan CPU registerlerine ne kadar yabancılaşmışım! Bu verebileceğim örneklerden sadece bir tanesi.